Ve 1950'ler En İhtişamlı Pin Up Kızlarına Kapılarını Açar !
9/13/2010
Sonunda 1950'leri yazabildim. Sonunda diyorum çünkü 50'lerdeki ikonların çokluğu ve her birinin dönemde göz ardı edilmeyecek yerlerini, önemini düşünürsek epey bir uğraş gerektirdiğini takdir edersiniz. Umarım sizde okumaktan sıkılmaz, keyifli vakit geçirebilirsiniz.
1950'lerde ki pin up kızlarındaki özelliklerini kısaca sıralarsak cazibesi ile bizi alt üst edenlerden, masumiyet çağını yazanlara, gerçek prenseslerden, seks sembollerine, menekşe gözleriyle yakanlardan, sarışınlığın tarihini yazan kadınlara kadar uzanan bu geniş 50'ler yelpazesinde sizde aralarından kendi pin up kızınızı bulun! Biliyorum aralarından birini seçmek zor olacak ama okuduktan sonra karar vermek belki daha kolay olur...




Efsanevi moda ikonu olduğu gibi oyunculuk yeteneğiyle de oscar heykelciğini kapan ve beyaz atlı prensinin sizi kulenizden kurtarmaya çalıştığı hayallere dalarken o bu masalı gerçeğe dönüştürenlerden biri: GRACE KELLY.
Monaco prensi ile hayatını birleştirdikten sonra bu efsane moda ikonu, ünvanlarına bir yenisini daha ekledi; Prenses Grace Kelly. Şimdi çarşıya, pazara giderken kollardan düşmeyen Hermes çantaları o zamanın stil ikonu Grace Kelly'nin onuruna 'Kelly' isimli bir çanta bile üretmişti.; kaç kişi Hermes tarafından unutulmazlık sembollerinin arasında yerini alabilir ki? Onun yörüngesine girdiğiniz anda zerafeti ile sizi içine alır ve eski türk filmlerindeki hanımefendilerin masumiyetinin altında yatan güzellik gibi akıllardan asla çıkmaz.
Onun görkemli gardrobunda kimler yoktu ki... Yves Saint Laurent, Balenciaga, Chanel, Dior, Lanvin gibi dünyada moda devlerinin emrine amade olduğunu düşünürsek saydıklarım ufak bir bölümü olabilir ancak. Vintage elbiselerin değerinin Grace Kelly gibi ikonların esintisinden geldiğini bilirsek ne kadar değerli olduklarını ve asla niye eskimediklerini anlamamız zor olmaz. Grace kimileri için mesafeli gibi görünse de ağırbaşlı tarzıyla doğru duruşunu kanıtlamış isimlerden biri.


Kesinlikle çok cesur ve kendini doğru ifade eden kadınlardan biri SOPHIA LOREN. Yıldız ve aktrist kavramlarının birbirinden çok farklı olduğunu düşünen ve kendisini aktrist kategorisinde tanımlayacak kadar alçakgönüllü.


'Yüzyılın en çekici kadınlar' listesinde bir numarada olabilmeyi ve o listede her zaman kalabilmeyi platin sarısı saçlarına değil; kendine özgü kadını özgürce ortaya koyabilmesine borçlu MARILYN MONROE.
Playboy dergisine kapak olduğu 1950'lerde erkeklerin dikkatini çekmeyi başarsa da o hep ne istediğini bilmesi sayesinde seksi sarışın ünvanını korudu. Beyaz bir elbise, kırmızı bir ruj, aşağıdan gelen hafif esintinin de katkısıyla 'Yaz Bekarı' filmindeki bu ikonik görüntü ile hafızalarımızdan yüz yıllar boyu çıkmayacak tek kadın olma özelliğine sahip Marilyn Monroe . Bu sebeple günümüzde pin up kız sembollerinde en çok rastladığımız yüzün Marilyn'nin ki olması tesadüf değil.
Görüntüsünün aksine Hollywood'da para onu ilgilendiren konular arasında hiç olmadı; o işin kendini harika hissetmek kısmındaydı. Kadınsı duygularını ifade etmek ve dışa vurmak onun doğasında olduğu için bugün bile aşk hayatı gündeme gelip, giyim stili ile de onun taklit eden ünlüler çıkıyor. Taklitler aslını yaşatır sözü onun sayesinde tasdiklenip, onaylatılabilir. Marilyn aptal sarışın rollerinde oynasa bile bir kadında olması gereken herşeye sahipti ama gözlerindeki hüzün ve çocuksu gülümseyişi ile gerçeğin ta kendisiydi.



Menekşe gözlü yıldız ELIZABETH TAYLOR' özellikle bu gözlerinin farklılığı ile sinemada iz bırakmıştır. Mücevherlere olan düşkünlüğü ile nam salan bu kadına Kleopatra gibi gösterişli bir film ancak yakışabilirdi. Mücevherlere o kadar tutkuyla bağlı ki bunun üzerine bir kitap yazıp, mücevherci dükkanı bile açmış! Kendine düşkünlüğü narsistlik seviyesinde olup, lüksü hayatının merkezine bile koysa o sempatikliği ile kendini sevdirmesini biliyor. Hayat dolu bu güzel şimdi bir köşesine çekilip oturmak yerine zamanının büyük bölümünü AIDS için yapılan yardımlara katkıda bulunarak geçiriyor.

11 YORUM
Tatlım sonunda okudum ve muhteşem detaylara da değinmişsin, gözlemlerini sevdim. Keşke herkes okusau üşenmese bayıldım
YanıtlaSilbu almış olduğum en güzel yorum! :)çalıştığım uzun gecelere değmiş o zaman :) umarım senin gibi zaman ayırıp okuyanlar çıkar da, yorumlarla daha da zenginleşir. 1960 ve 70'lerle ilgili çalışmalara şimdiden başladım. :))
YanıtlaSilValla tatlım tatilden kendime mail attım inan. Sen ben gibi okuyarak yorum yazanlar değer bilenler olsun. Çer çöp yorum yazanlara inat bunu oku :) Eşşek Feed'den Ne Anlar! Ha bu arada yorumlardan kelime doğrulamayı HAYIR yap çile bizlere yorum yazarken bilesin :)
YanıtlaSilUnutmadan bir ayağım Ankara'da gelince tanışalım ayrıca yorumunu okudum da; o ne güzel bir takdirdir, layık oluyorsam ne mutlu bana. Çok sağol canım benim hemde çok!
YanıtlaSilStil Direktörü, Her şey bu kadar net bir şekilde ifade edilir, hem de en eğlenceli tarafından. Senin gibi açık sözlü olup, gerekli kişilere lafını esirgemeyenlere gelsin o zaman bu parça: Eşşek Feed'den Ne Anlar! http://bit.ly/98Iv8s :)) Uyarın için teşekkürler, düzelttim :)
YanıtlaSilİşte buna inanılmaz sevindim!! :)Bende seninle görüşmeyi çok istiyordum. İstanbul'da yaşamadığım için uzak kalıyorum blogger buluşmalarından, yılda 4-5 kere falan geliyorum. Senin gibi nazik ve düşünceli birisine o söylediklerim az bile! ;)
Ne demek canım ben tşk ederim. Valla ne yapayım canım, lafımı esirgemem duruşum gri olmaz bu yüzden sevenimden çok dedikodu eden cadılar var sağda solda. Ama havladılar sustular :) Bizi bilmek isteyen bilir kimseye de açıklama yapmaya gerek yok evelallah :)
YanıtlaSilOkdir o zaman eksin geldiğinde ses ve kalabalık olmasa bile senin gibi kafası çalışan, yüreği güzel biri ile şahsende tanışmayı çok isterim. Bu arada eski yazılarıma bakarsan Ankara aşığı olduğumu anlarsın :) Sevgiler kocaman
süper bir post olmuş. uzun bir yazı olmasına ragmen hiç sıkmıyor insanı bir çırpıda okudum. kesinlikle bu diziyi devam ettirmelisin ben çok keyif aldım :))
YanıtlaSilStil Direktörü, bu güzel sözlerin ile utandırdın beni ^_^ :)) Eski yazılarını okumaya devam ediyorum, kolay değil karşımda koskoca bir arşiv var :)) Ama hiç sorun değil, sen anladın nedenini ;) :))
YanıtlaSilBurcu, yazılarını severek okuduğum bir bloggerdan bunu duymak çok güzel! Teşekkürler!
İçimden gelmese söylemem emin ol, anlamaz mıyım hihihi :)) Öperim
YanıtlaSilYazını gerçekten çok beğendim bahsettiğin tüm kadınlar benim için de çok merak edilesiydi.Ama mesela ben Bridget Bardot'u bi türlü beğenemem nedense zarif gelmiyor bana bi türlü ,çok cesur giyinen kadınları sevmiyorum.Audrey Hepburn ve Grace Kelly ise benim de hayatlarını ezbere bildiğim zerafet ve ince zevkleriyle rahatlıkla ikonum diyebileceğim iki isim.Yorumum biraz uzun oldu kusura bakma yazı için emeğine sağlık..
YanıtlaSil{fashıonable princess} güzel yorumun için çok teşekkür ederim; çok mutlu ettin beni! Söylediğin zarif bayanların benim için de yeri ayrı. Keyif alarak okumandan dolayı daha da mutlu oldum :))
YanıtlaSil