Moda Çıkmazı: Ekim 2010

Ayakkabı Tasarımcısı Diego Dolcini ile Tanışın

2011 ayakkabı modası

10/28/2010
5 Comments

2010 Londra Film Festivali Kırmızı Halı Geçidi

Carey Mulligan

10/26/2010
9 Comments

SineTrend | Süper Kadın Kahramanların Deri İle İmtihanı!

çizgi romanlar

Tamamiyle hayali olsa da gerçeklikten nasibini almış gibi muamele görürler. Kadın süper kahramanlar deri kıyafetlerinin cazibesinden aldığı güçle bize her durumda baş etme yetisini ve zekasını en parlak şekilde gözler önüne sererler. Deri güçlü bir metaryal olsa da kadın kahramanları beyazperdede izledikçe aldığımız gazla sinema salonlarından içimize türlü yetenekler enjekte edilmiş gibi ayrılırız. Hepimiz güçsüzlerin geçirdiği evrimlere bakıp nasıl kahraman ve yıkılmaz olduklarını görmeyi severiz. Bunun için verdikleri insan üstü çaba umut ışığı niteliğinde olur ve 'istersen sende başarabilirsin' gibi bir duyguyu da yanına bonus olarak verir. İnsan ruhunda var olan kahramanlık güdüsünü dürtüp çıkarmasını iyi bilen Hollywood, kostüm tasarımcıları ile birlikte bunu öyle bir destekliyor ki erkekleri etkileyebildikleri gibi kadınların ruhuna da işlemeyi başarıyorlar. Bu sebeple değil mi senaryo kıtlığı çekildiğinde çizgi romanlara ve bilgisayar oyunlarına sırtlarını dayayıp, o sektörden destek almaları. Türk kadınlarını niye afilli kostümler içinde göremiyoruz yoksa bizden bir kadın kahraman olmaz mı? Bizde ki bu yeteneği görmesi için Yeşilçam'ın gözlerini azıcık açmakta fayda var :) Deri kıyafetlere form verip harikalar yaratan Simay Bülbül ve Ezra - Tuba Çetin kardeşlerde kıyafetleri pekala tasarlayabilirler. Tamam canım, bu sadece moda ile olacak iş değil. Sinema sektörünün çetrefilli yollarına girmeden ve bütçe hesapları ile uğraşmadan yolumuza devam edelim.

Kızıl, sarışın, esmer yada farklı renklerde olmaları bile onların amaçlarını birbirinden ayırmıyor. Tek amaçları var o da kötüleri tarihin tozlu sayfalarını arasına gömmek! İntikam duygusu ile yanıp tutuşsalar da kimileri için bir an gelir intikam bana göre değil der, kimileri içinse intikam soğuk yenen bir yemektir felsefesi asla değişmez. Soğuk kanlı görüntülerinin altında yatan duygusal kadınsa umulmadık bir anda onlara nanik yapıverir. İddialı makyajlarına aldırmadan iki damla gözyaşının süzüldüğü bile görülmüştür. Kahramanlığın tarihini yazan bir kadın olmak kolay değildir.

Gündelik hayatın ona yüklediği rolden sıyrılıp ikinci kimliğine bürününce giydiği seksi, yırtıcı kostümlerle kabuk değiştirirler. Kötülerin düşmanı, iyilerin koruyucusu bu kadınlar sahneye umulmadık anda çıktıklarında arka fondan gelen güçlü müzikle bilir ve hissederiz ki bela geliyordur. Müzikle birlikte farklı dövüş stillerine geçiş de yapılır . Ustalıkla kılıç, silah, bıçak, yeri gelir mutfak eşyaları, yada artık çevrede ne varsa hepsi karşı taraf için birer tehdit oluşturur. Atılan olağanüstü parandelerle ise ağzımızı bir karış açık bırakırlar. Assasinlik ruhlarında olduğu için saklanma, kimlik değiştirme gibi konular üzerine doktora yapmışlardır. İyi veya kötü olsunlar, doğru yolu bulsun yada bulamasınlar verilen mesajlar yerine ulaşmıştır. Güzelse aptaldır kavramını yıkmak için olabildiğince çalışan bu kahramanlara haklarını verelim.

Onu unutmak ne mümkün telefon hattından çıkıp gelen TRINITY'nin dövüş stili eşine az

rastlanır özellikte. Film başladığı anda voow nidaları eşliğinde CARRIE ANN MOSS açılışını yapar ve tüm hünerlerini gösterir. Havada bir süre asılı kalan tekmesini indirdiği gibi seyirlik şov başlar. İster deri ister lateks deyin üzerinden çıkarmadığı kıyafeti ile erkeklere taş çıkartır. Uzun siyah deri pelerinini her bayandan onun gibi düzgün taşıması beklenmemeli, zor iş. Bu kadar aksiyon ve azıcık felsefenin içinde Neo'ya duyduğu aşk özel bir yerdedir. Neo 'Trinity HELP' dediği anda onun yanında olmaya her zaman hazır kadınını bulur!

Batman'a ihtiyaç duymadığı gibi onu belinden sarıp Batmobile'ına atmasına da gerek olmayan

tek kadın CATWOMAN' dır. Bunun aksine o Batman'i kendine aşık edebilir. Kuyruğunu sallayıp, kırbaçıyla uzaktaki rakibinin bile dikkatini dağıtacak yetenekte ve çekiciliktedir. Kedilerin özelliklerini kendinde barındırmasından dolayı dört ayak üzerine düşme konusunda oldukça başarılıdır. Hayatı boyunca içine kapanık, kendi halinde, sessiz ,sakin olan Selina camdan düşüp kedilerin saldırısına uğrayınca DNA sı değişikliğe uğrayıp bambaşka biri olarak yeniden doğar. Evine gittiği gibi dikiş makinesinin önüne oturur ve başlar kendi kostümünü dikmeye, tabi bunun için kişiliğini yansıtan deriyi anında seçer. Sahip olduğu kedi iç güdüleri içindeki intikam çanlarını çoktan harekete geçirmiştir. 2004 yapımı Halle Berry'nin oynadığı film hayal kırıklığı olsa da benim ilk göz ağrım, CatWoman'ım MICHELLE PFEIFFER!

JENNIFER GARNER'ın canlandırdığı ELEKTRA, Dare Devil'in devamı niteliğinde karşımıza çıkar. Çizgi roman uyarlaması olan Elektra yakın dövüşte usta olduğu gibi, üstün sezileri sayesinde gelecekte olacakları da hissedebilme özelliğine sahiptir. Hız, güç, esneklik gibi üstün güçleri bünyesinde barındırır. Özellikle çizgi romanındaki kırmızı renk kostümü ile bilinse de siyah deri onun vazgeçilmezidir. Çift hançeri ile filmin sonlarına doğru action diyen Jennifer dövüş sahneleri ile bizi bağlıyor.

Beyaz gözler beyaz saçlar ile kontrast oluşturan bir mutant güzelidir STORM. Bütün şimşekleri üzerinize çekmek istemiyorsanız Storm'u kızdırmaktan kaçının! Kaç bin voltluk bir enerji akımı yarattığı üzerine boşuna kafa yormayın çünkü herşeyi bununla sınırlı değil.

Yıldırımlarına, hortumlarına ve hava sıcaklıklığı ile istediği gibi oynamasına bakın siz! Havayı kontrol edebilme gücü tümüyle onda olunca gelmiş geçmiş en güçlü mutanatlardan biri olma ünvanını da elinde tutar. Böyle yetenekli bir mutanatı bizlere kazandırdığı için Charles Xavier'a teşekkürü bir borç biliriz. Karizmatik kişiliği ile diğer mutantların lideridir Storm. HALLE BERRY Catwoman'da istediğimiz gibi bir kahraman yaratamasa da Storm gibi mistik bir karaktere daha çok yakışmıştır. Siyah deri kostümünün üzerinde doğal olarak eksik olmayan tek şey ' X ' logosudur.

Sinemada izlediğimde kendimi bir an önce salondan atma isteğiyle yanıp tutuşduğum filmdeki kadın kahramana gelmek isterim. Watchmen'de ki seksi SILK SPECTRE! Sally Jüpiter 1940'ların Silk Spectre'sı olsa da yaşadığı olaylardan sonra bu macerasına son verir ve kızı Laurie Jupiter'e bırakır. Anneden kıza geçen bu ünvan ile kötülerin peşine ekip arkadaşlarıyla ile birlikte düşer. Watchmen, kahramanları ile gerçek çizgi roman fanatiklerinin gönlünde ayrı bir yeri olsa da benim gibi sadece filmini izleyenler için hayalkırıklığı oluşturabilir. Silk Spectre'yı canlandıran MALIN AKERMAN filmde kostümüyle birlikte desteklenen seksiliğini, oyunculuğundan daha çok konuşturmuş. Sarı ve siyah renklerden oluşan kostümününü giyip saçlarını oraya buraya savururken dövüşmesi görülmeye değer (!) Siyah jartiyeri ile garip dövüş stilleri sergileyen Silk Spectre benim kadın kahramanım olmaktan çoook uzak!

Alice'in tek hatası Umbrella gibi bir şirkete hizmet etmekti. Bu şirket bu kıza hiç acımadığı gibi

insanlık adına yapmadığını da bırakmadı. RESIDENT EVIL'da Alice'i canlandıran MILLA JOVOVICH bu filmle dikkat çekmeyi başardı. Resident Evil serilerinde giydiği farklı deri kıyafetler ile hem sert hem kadınsı olmayı bildi. Her bölümde Alice upgrade edilmiş haliyle karşımıza çıktı. Gözü kara bu kadın korkusuzca zombilerin arasına kendini atmaktan ve başkalarını kurtarmak adına kendini feda etmekten hiç kaçınmaz. Yavaş yavaş yeteneklerinin arttığını gördüğümüz Alice dövüş hareketlerini rahatlıkla yapabilmek adına deriden vazgeçmez. Alice'in diğer bir özelliği ise nereye giderse gitsin zombi köpek sürülerini peşine takabilme becerisidir. Eee olsun o kadar!

UNDERWORLD vampirler arası düzenlenen güzellik yarışması birincisini açıklıyorum: KATE BECKINSALE. Bir seri filminde daha kadın kahramanımızın üzerinden siyah deriler eksik olmaz. Yer altının karanlık sularında gezinmekten çekinmeyen Selene'nin kurtadamlar ile ilişkisi de bir o kadar sağlamdır. Süper kahramanımız vampirlerin kendinde barındırdığı soğukluğu taşıdığı halde özünde duygusal ve aşkı arayan bir kadındır. Gönlünü kurt adama kaptırdıktan sonra, sen imkansızsın, sensizlik imkansız dizlerini yüreğinde hissederek seçimini yapar. Devam eden serilerde karanlığın hakim olduğu filme en çok yakışan siyah renk, deri tasarımlar ile birleşmiş.

Aksiyon denilince akla gelen ilk ismin ANGELINA JOLIE olması artık kimseyi şaşırtmıyor değil mi? Beyazperde de ki bu ünvanına rağmen akılda kalıcı bir deri kostüme hiç sahip

olamamıştır aslında. Gerçek hayatında siyahların kadını ünvanını koruduğu gibi deriden de vazgeçmez ve film galalarında sıklıkla karşımıza çıkar. Her filminde deriyi tek parça olarak mutlaka kullanır. Ceket, pantolon, elbise yada çizme gibi.. Lara Croft Tomb Raider'da tek tip bir deri kostümü yoktur, Mr. & Mrs. Smith'de gizli bir ajan olarak verilen görevi deri elbisesi sayesinde hiç zorlanamadan bitirmiştir. Wanted'da ki kovalamaca sahnelerinde deri ceket ve deri pantolonu ile trenin üzerinde rahatça akrobatik hareketlerini sergiler.

Çocukluğunda G.I.Joe'ları ellerinden düşürmeyenlerin THE BARONESS

'ten haberi vardır. Sarışın güzel SIENNA MILLER, film için boyattığı simsiyah saçlar ile karşımıza çıktı. Gözüm film boyunca hiç alışamadı bu rengine, zaten sonunda tekrar eski halinede döndü. Baroness kocasına hesap vermek şöyle dursun, her türlü karanlık işlerini halledip dünyanın bir ucundan akşam evine dönebilecek kadar yetenekli! Sienna'dan asi bir Baroness nasıl olur diye merak edenleriniz varsa kaçırmasın!

Iron Man2'de ki varlığına şaşırdığım SCARLETT JOHANSSON bir anda Tony Stark'ın koruyucusu çıktı. Hemde ne koruma BLACK WIDOW olarak yer alan Scarlett az göründü ama pir göründü. Bakalım ileride Kara Dul'un filmde ki durumu ne olacak?

Bu kadar süper kadın kahramandan sonra bir film koyup, ayaklarınızı uzatma zamanı gelmiştir :) Zorluklarla baş etmek zorunda kalsak da, yılmak biz kadınlara göre değil! Artık napıyoruz motivemizin düştüğü anlar dvd mizin başına geçip bir film patlatıyoruz; ben denedim işe yarıyor :)

Not: Erkek kahramanlar da hikayeleri için sıraya girdi bile!