Yıllar sonra bir Türk filmi için sinemaya gitmeye karar verdim. Çünkü bir Türk filmine para ödemem için bütün şartlarım gerçekleşmişti. Sevdiğim bir senarist, bayıldığım oyuncular ve sinemaya gidenlerin çok olumlu geri dönüşleri. Hal böyle olunca filmi izlemek elzem oldu.

Film genel olarak günümüz Türk sinemasının lokomotifi niteliğindeki skeç mantığıyla çevrilmişti. Gülse Birsel'in dizi kariyerinden alışık olduğu bu yazım tekniği olduğu gibi filme de yansımış. Avrupa Yakası'nda diziyi adeta tek başına götüren Engin Günaydın dizideki karakterinden çok da farklı olmayan bir rolle karşımızdaydı. Tek fark şivesinin olmamasıydı. Aynı şapşal haller, aynı panik nöbetleri ve sakarlıklar. Zaga günlerinden beri Engin Günaydın'ın en sevdiğimiz hali. Diğer başrol oyuncusu Demet Evgar'ı da es geçmek olmaz. İstanbul'un sillesini yemiş bir Tarlabaşı kadını, kızıyla birlikte ayakta kalmaya çalışıyor. Kader bu iki karakteri bir araya getirince olayların gelişimi de tadından yenmiyor haliyle. 

Demet Evgar'ın birlikte sahne aldığı assolist arkadaşı Behiye rolüyle izlediğim Ayta Sözeri'ye ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Filmden bağımsız olarak duruşu, hal tavırları ve hanımefendiliğiyle kendini ''gerçek kadın'' addeden bir çok kadından daha kadın olduğunu belirtmek isterim. Trans bir kadının da nezih ve elit bir duruş sergileyebildiğini görmek beni çok mutlu etti. Darısı bizim diğer trans bireylerin başına! Ayta hanımın filme katkısı Gülse Birsel'in tahmin ettiğinden daha fazla ve etkili olduğu kanaatindeyim. O kadar güzel bir duruşu vardı ki her sahnesinde büyük bir hayranlıkla izledik kendisini. Umarım bir çok projede sıklıkla kendisini görme fırsatımız olur. Tabi burada Gülse Birsel'in trans bireylerin haklarına gösterdiği hassasiyetin de altını çizmek gerekir.

Erdal Özyağcılar ayrı bir alem. Yabancı Damat dizisindeki babacan doğulu karakterin aynısı bu filmde de var. İyi ki de var. Kendisinin oyunculuğunu çok özlemişiz. Eşi rolündeki Seher Devrim Yakut da Erdal Bey kadar başarılıydı.

Behzat Ç'nin şapşalı Fatih Arıtman, Yalan Dünya'nın delisi Derya Karadaş, Şevket Çoruh, Devin Özgür Çınar ve hatta Gülse Birsel harika iş çıkarmışlar.

Bu kadar iyi performanstan kötü bir film çıkması mümkün değildi zaten. Sinemada izleyin derim. Verdiğiniz paranın karşılığını alacaksınız. ''Hak eden'' bir Türk filmine para kazandırmanın huzuru da kreması olacak.

İlk bakışta Lewis Hamilton mı yoksa Tarabya'da balık yemeye çıkan nargile kafe müdavimi bir Osmanlı torunu mu karar veremedim. Saç modelini de değiştirmiş. Drake modelinden sıkılmış olsa gerek uzatmış. Gözlükleri ve muhteşem Versace gömleğiyle altında F1 aracı olmadan uçuşa geçmiş. Son 4 yılda 3 kere F1 şampiyonu olunca insanda özgüven patlaması oluyor haliyle. Narcos'un yeni sezonunda zenci torbacı rolünde sinema kariyerine de başlayabilir. 

The Rock'ı görünce artık aklıma Ezgi Mola geliyor. Fanlığını güzel yapmış demek ki. Zaten Dwayne adına bir şey söylemek zor. Adam ne giyse yakıştırıyor. İç sesiniz 'vücut var abi adamda' ondan demesin. Her şekil şukul yapan böyle şık giyinmiyor.

'Avengers: Infinity War'ın çekimleri bittikten sonra 'Jumanji: Welcome to the Jungle'la başka bir grup erkekle maceralara atılan Karen Gillan filmin İngiltere galası için Prada'yı seçmiş ama tarzı olmayan bir kesimle üzerinde emanet gibi taşımış. 

Jack Black pahalı ceket-yelek takımıyla göbeğini bile kamufle etmenin yolunu bulmuş. Robert Downey Jr. gibi sneakersız yapamamış. 

Jonas Brothers'dan Nick de beyazperdeye ısınmaya çalışıyor anlaşılan. Filmin galasında giydiği takımının deseni sayesinde koltuk kumaşını diktirip üzerine geçirmiş gibi görünüyor. Ağır takılmanın formülü kalın kumaş ve kalın çizgili giymek değil bro.